28.02.2022 / Pazartesi
Santa Barbara, California
Sevgili doğum günü, bugün abim ve babam beni okuldan almaya geldiler. Sokaktaki insanların koşuştuğuna şahit olduk. Sanki tüm anneler çocuklarını okuldan kaçırıp dondurma yedirme heyecanında gibiydi. İnanılmaz! Biz dondurma yemeye gitmedik ama Highway üzerindeki büyük markete gittik. Çok büyük bir alışveriş yaptık aldığımız fatura resmen babamın boyundaydı. Orda en sevdiğim orman meyveli dondurmayı buldum! Daha sonra doğum günüm için o mükemmel Krokanlı pastadan aldık. Müüüü-kemmm-meldi! Babam artık okula gidemeyeceğimizi söylüyor. Arabanın arkasında bir sürü valiz, aletler ve kitaplar vardı. Bir süreliğine Santa Monica’daki çiftliğimizde kalacakmışız. Neden olduğunu bilmiyorum ama Santa Barbara’daki hayatımızın bittiğini söyledi. Okuldan ayrı kalmak hiç hoşuma gitmese de çiftlikteki atları çooooooook seviyorum!
28. 02.2028 / Pazartesi
Santa Monica, California
Sevgili doğum günü, bugün hem abimin hem babamın sakallarını ve saçlarını kestim. Sanırım bunu yaptırmak için başka birini bulmaları gerek. O kadar kötü oldu ki, ben olsam bu şekilde sokağa çıkmazdım. LMAO Zombiler için mi ? Sanırım saçmalıyorum. Aynı zamanda doğum günüm için komşularımız ve tek arkadaşlarım olan Uncle Robert ve Jae geldiler. Konserve üzerindeki hayali mumumu üfleyerek 13. Yaşımı kutladım. Yeeeeeeey ! Ayrıca neyse ki bahçeye ektiğimiz ürünler yeni hasatını vermek üzere, yiyeceklerimiz bitmek üzereydi.
28.02.2030 / Perşembe
Santa Monica, California
Sevgili doğum günü, bugün lanetli bir gün. Atım Ghost öldü. Onu gömdük. Onsuz bu çiftliğin hiçbir çekilir yanı kalmadı. 2 yıldır abimin ve babamın saç ve sakallarını kesiyorum ve bugün ilk kez babamın yüzünü biraz kestim. Bugünün lanetli olduğunun bir başka kanıtı! Geçen günlerde birkaç saat telsizden seslerini duyamadığımız için 2 mil uzaktaki Uncle Robert ve Jae’in evine gittik. Evde yoklardı. Bugün yine evlerine gittik ve gittiğimizde bıraktığımız su şişeleri hala aynı yerde duruyordu. Bu günlerdir eve gelmemiş olduğunu gösteriyordu. Sanırım onları kaybettik. Artık telsizden her sabah Uncle Robert’ın nidasını duymuyoruz. “Moooooorning Sunshineeeeeee ! ”
28.02.2031 / Cuma
Santa Monica, California
Sevgili doğum günü, bugün abim ve babam olmadan geçirdiğim ilk doğum günü. Enfekte oldukları ve onları vurmak zorunda kaldığım günün üzerinden tam 216 gün geçti. Onları özlemediğim tek bir gün bile yok. O ucubelerin arasına karışmamaları için cesetlerini yaktığım için ben ne olursa olsun bir katilim. Onları son gördüğüm anının o donuk gözleri olmasını kaldıramıyorum. 2 gün önce onlardan kalan o son iki fotoğrafa koşarken buldum kendimi. Fotoğraflara neden koştuğumu düşünürken bir anda duraksadım. Çünkü yüzlerini unutuyordum! İnsan ailesinin yüzünü nasıl unutabilir? Onların öldüğü günden beri ilk kez bugün kapıdan dışarıya çıktım ve aynaya ilk kez baktım. Nasıl göründüğümü unutmuşum. Gerçi sanırım eskiden böyle görünmüyordum. Eskiden belgesellerde gördüğümüz kemikleri kameranın objektifine batan Afrikalı çocuklara benziyorum. Bahçedeki tüm mahsuller kurumuş ve konservelerim de bitmek üzere. O son günden sonra kamyonetimizin benzini kalmamıştı. Sanırım kasabaya ya da başka bir yerleşim yerine kadar yürümek zorunda kalacağım. Güneş ışığına çıkınca gözlerim fazlasıyla acıyor, gözlüğümü yanımdan ayırmasam iyi olacak. Düşünüyorum da soylu bir İngiliz ailesi olan Le Fay ailesinin soyunu ben kuruttum. Bunu düşünmem normal mi yoksa deliriyor muyum ? Hah, Oh my Lanta, Alexandra ! Sanırım uyusam iyi olacak.
28.02.2035 / Çarşamba
Santa Monica, California
Bugün 20 yaşımdayım. Onlar olmadan geçirdiğim 4. yıl. Lanetli olduğumu düşündüğüm belki 5. doğum günü. O lanet 2022 senesinde Santa Monica’ ya gelirken getirdiğimiz tüm kitapları bugün tam olarak 18. kez okuyarak tamamladım ve Avrupa tarihini Avrupalılardan daha iyi bilen tek insan olarak tarihe geçtim sayın dinleyiciler. Alkışlayabiliriz! Bugün kasabaya erzak ve tamirat için malzeme aramaya çıktım. Bir şeyler bulabilmek için yaklaşık 10 mil kadar yürümem gerekti. Son birkaç seferdir kasabaya gittiğimde kilise bahçesinde seviştiğim Jacky isimli çocuğun enfekte olduğunu kampın neşe kaynağı Juliana’dan öğrendim. Jully, kamplarında kalmam için biraz ısrar etti ama sanırım insan düşmanı bir piç olduğumu farkedince daha fazla üstelemeden bu fikirden vazgeçti. Yine de her zaman yanlarında bir yerim olduğunu hatırlatıp beni uğurladı. Dönüşte erzaklarımı taşımak için yaptığım teleferiğe bakıp kendimle gurur duyduktan sonra yol üzeri birkaç mantar bulup cebe indirdim. Yedim ama sanırım zehirlendim. Kendimi iyi hissetmiyorum ve sürekli olarak terliyorum. Kitaplarda zehirlenme ile ilgili bir şey yazsaydı keşke. Sanırım uyumaya çalışacağım.
28.02.2037 / Cumartesi
Cornell, California
Bugün 22 yaşındayım. Birkaç aydır Juliana ve dostlarıyla beraber kampta kalmaya başladım. Çiftliğin tadilatı halledemeyeceğim kadar büyümeye başlamıştı ve yiyecek içecek bulmak için dönüş yolum hariç 1 gün boyunca yürümem gerekiyordu. Farkediyorum ki neredeyse hiç güneş ışığına çıkmadığım için onlardan fazlasıyla açık tenliyim. Kendimi herkes tatile gitmişken evden hiç çıkmamış Santa Barbaralı gibi hissediyorum. Taşınırken uçurumdan babamın silahını düşürmemle silahsız kaldım. Neyse ki Beyzbol sopam var. Buraya taşındığımın ilk günü bir çete tarafından baskına uğradık ve haraç vermek zorunda kaldık. O hengamede ailemle olan fotoğraflardan birini kaybettim ve belimin sağında artık derin bir bıçak izi var. Kalan insani hislerimle Natsume isimli çekik gözlü bir çocuğa aşık oldum. Çadırdan duyulan sesler için ise hiçbir rahatsızlık kabul etmiyorum. Nats, bu dünyaya bir çocuk getirmemiz gerektiğini düşünüyor. Sanırım kafayı yemiş. Beni kandırıp baba olmaya çalışacak diye ödüm kopmuyor değil. Bu yaşta çocuk da ne demek, neyim ben çocuk gelin mi ?
28.02.2038 / Pazar
Cornell, California
Bugün 23. Dün Nats’ı gömdük. Kampımıza sürekli musallat olan o lanet motorcu çetesi tarafından vurularak öldürüldü. Onunla birlikte tüm insani duygularımı da mezara gömdüm. Lanetli olduğumu zaten biliyordum ama sevdiğim ve seveceğim her şeyin elimden alınması Tanrı denen varlığın ( tabi varsa ) bana olan bir kini. Sanırım dünyaya gelmeden önce biraz canını sıkmış olmalıyım. Nats, ölümden sonraki hayata inandığı için değerli olan aile yadigarı eşyalarını, çok sevdiği hançerini ve Desert Deagle ve Magnum 45’ini ve benim bir fotoğrafımı tabutun içine koyarak onu gömdük. Fotoğrafımı ararken abim ve babamla olan fotoğrafı gördüm. Hissizdim. Gerçek anlamda hiçbir şey hissetmedim. O an yalnızca seslerinin tonlarını bile unuttuğumu farkettim. Hoşça kal ses tonuna aşık olduğum adam, Hoşça kal sevgili…
28.02.2039 / Pazartesi
Los Santos, California
Bugün 24. Birkaç hafta önce annemin başka bir adamdan olan evliliğinden bir kardeşim olduğunu öğrendim. Başta kızın sahtekar olduğunu düşünsem de donanmacı olan babasının bir yazıda her şeyi tek tek anlatması ve yalnızca ailemin bileceği ayrıntılar vermesiyle ikna oldum. Kız benden 2 yaş küçük. Özellikle Nats’tan sonra hiçbir insanı da sevmeye niyetim olmadığından dolayı ona da bir sevgi gösterecek değilim, yalnızca onu korumak görevimmiş gibi hissediyorum. Onunla birlikte Juliana’ nın kampından ayrılıp bizimle aynı kafada insanları bulmak ve erzaklar için millerce uzağa gitmemek için Los Santos’a rotamızı çevirdik. Hayatta kalabilirsek…