Aren White

Yaşam için bir mücadele

Aren White. Yazılım dünyası onun için neredeyse doğal bir ortam haline gelmişti. Babası, önemli bir yazılım şirketinin CEO’suydu ve Aren, bilgisayarlarla tanıştığı andan itibaren bu dünyaya ilgi duymuştu.

Aren’in ilgisi sadece oyunlar oynamakla sınırlı kalmamıştı. Bilgisayarın nasıl çalıştığını anlamak, kod yazmayı öğrenmek istiyordu. Babası, Aren’in bu tutkusunu destekledi ve bir gün onu şirket ofisine davet etti.

Büyük, modern bir bina olan ofis binasına adım attığında, Aren gözleri açıldı. İnsanlar, büyük ekranlarla dolu ofislerde çalışıyorlardı. Klavyelerden yükselen tik-tak sesleri ve monitörlerin mavi ışıkları, Aren’i büyülemişti.

Babası, Aren’i yanına alarak ofis turuna başladı. Aren, ofisteki insanlara göz kulak olurken, aynı zamanda yazılım geliştirme süreçlerini de incelemeye başladı. Proje yöneticileri, tasarımcılar, yazılım geliştiricileri ve test mühendisleriyle tanıştı. Her biri, kendi alanlarında uzmandı ve Aren’nin gözleri her birinin çalışma şeklini izlerken büyüleniyordu.

Birkaç hafta boyunca Aren, ofise her gün giderek babasının yanında çalışmaya başladı. Babası, onun için özel bir çalışma alanı ayarladı ve işin temellerini öğrenmesine yardımcı oldu. Aren, başlangıçta temel programlama dersleri alarak başladı. Birinci haftanın sonunda, basit bir web sitesi yapabiliyordu bile.

Ancak Aren, sadece teorik bilgiyle yetinmek istemiyordu. Ofis çalışanlarına yaklaşarak onlardan bilgi almayı ve uygulamalı deneyim kazanmayı amaçlıyordu. Yazılım geliştiricileri, ona kod yazma pratiği kazandırdılar ve Aren, gerçek dünya projelerine katılmaya başladı.

Zamanla, Aren birçok farklı programlama dili öğrendi ve projelerde daha fazla sorumluluk aldı. Bir yılın sonunda, kendi başına bir mobil uygulama geliştirmek için yeterli bilgiye sahipti. Babası, onun bu başarısını gurur ve sevinçle karşıladı.

Aren, yazılım dünyasında kendi yolunu çizmeye devam etti. Babasının şirketinde çalışmaya devam etmek istedi, ancak kendi bağımsız projelerini de hayata geçirmek istiyordu. Her iki dünyada da başarılı olmak için çalışmaya devam etti.

Aren’in hikayesi, tutku ve azimle yazılım dünyasına nasıl girdiğini ve kendi yolunu nasıl çizdiğini gösteriyor. Babasının desteği ve ofiste edindiği deneyimler, onu yazılım dünyasının parlak bir yıldızı haline getirdi. Onun hikayesi, gençlerin tutkularını takip ederek büyük başarılara ulaşabileceklerini gösteriyor.

Salgın ve insanlığın sonu

Zamanla salgının yayıldığı dönemlerde bir sığınakta Suki ve Ronan ikilisiyle tanıştı, onlarla kaynaşıp onları kendi ailesi gibi görmeye başladı. Kendi ailesini geride bıraktı, onlara ne olduğunu hala bilmiyor. Bu sırada onlar ile vakit geçirmeye olan olayları ayıkmaya çalışıyordu. Salgın giderek artıyordu. Kendi koruma disiplini olan Ada Amerika isimli yerde yaklaşık 5-6 ay kaldıktan sonra Ada amerika topluluğu dağıldı, insanlar etrafa yayıldı, yağmalar arttı. Aren bu sırada Ronan ve Suki’nin yanında kaldı, onlarla beraber. Hep onlardan bir parçaymış gibi davrandı. Gün gün onlarla sokaklarda gezerken teknoloji ile alakalı olan her şeyi çantasına aldı ve bilgilerini unutmamak için dergi/makale tarzı şeyler okumaya başladı. Kafası dağılıyordu bir yandan, bu onun için mutluluk kaynağı gibi bir şeydi. Aren bu sıralarda 38 isimli bir adamın topluluğuna yerleşti. Topluluğa lazım olacak şeyleri, teknolojik şeyleri üretmeye/yapmaya bozuk olan şeyleri fixlemeye çalışıyordu… Topluluk gerekli malzemeleri Aren ve onun gibiler için karşıladı ve Aren bilgilerini masaya döktü, bir şeyler üretiyordu… (devamı gelecek)