Billy Bob Crest Hikayesi

Şalterin sert bir şekilde duvara vurma sesiyle elektrik akımının cızırtısı

“HEY! Şu lanet ışığını suratımdan çeker misiniz?!”

Voltajın azalmasıyla akım sesi hafifledi

“Çok daha iyi! Teşekkürler!”

Billy etrafına bakındı, etrafı dört duvarla sarılı ve tek çıkış oturduğu masanın karşısındaki beyaza boyanmış kapıydı

Araştırırken dikkatini dağıtan cızırtılı boğuk bir ses hoparlörden gelmeye başladı

“Sesini düşük tut velet, buraya ne için geldiğinin farkında mısın?”

“Birnevi, duvarlarınıza birkaç patlayıcı yerleştirmiş olabilir miyim?”

“Akıllı bir herife benziyorsun daha daha?”

“Onları elimden almasanız olmaz mı? Cidden çok büyük ihtiyaç duyuyorum”

“İsteklerini bir kenara sakla çocuk, kendini tanıt ismin ne?”

“BBC yani Bi Bi Si derler.”

“Sabrımı sınama çocuk tam ismini söyle senin hakkında eksik bilgi istemiyorum.”

“Pekala, pekala Billy… [Kayıp data]

“Buraya ne amaçla geldin Billy [Kayıp data]? O bombaların amacı neydi?”

“BBC! Lütfen, medeniyeti tekrardan kurmaya çalışan bir topluluk olarak kişisel tellafuzlara hiç saygınız yok her şeyin en temeli saygı değil mi?”

“Pekala BBC, sorduğum sorudan devam et.”

“Ben buraya ingiliz krallığından gönderil-…”

“Billy! Eksik bilgi istemiyorum dedim”

“Sana ne diye hitap edebilirip ahbap?”

“Asıl adım Jense Maddy ama ‘Albay’ diyebilirsin.”

“Pekala Albay, ben buraya hiçliğin içinden yani tam olarak patlamış bir topluluk içerisinden geliyorum ve hayır, benim elimden olan bir şey değil ama yine bir ihanet unsuru…”

Flashbacks

Titreyen araba motoru sesi

BBC: Hey pops, motorda bir sıkıntı var gibi hadi şuna bi’ bakalım ne dersin?

Nathan sağ eliyle arabanın kontağını çevirip motoru durdurdu ve sol eliyle kapıyı açıp aşağı indi

Nathan: Bagajdan gerekli malzemeleri al, kaput önünde bekliyorum.

BBC: Hay hay kaptan, bu arada doğum günüm yaklaşıyor senden bi’ zombi kafası gelir mi?

Nathan: Kaç tane istersin? Bir, iki veya otuz?

BBC: Ya da boşver, o kirli sakalına ve tortulu sesine herhangi bir zombi kanı bulaşmasını istemem

O sırada BBC çoktan bagajdan eşyaları almış motorla ilgilenmeye başlamıştı

Nathan: Gerçek evladım olsan seni bu kadar sevmezdim BBC, değerini bil fakat seninle şu mevzuyu bir konuşmamız lazım.

BBC: Eğer yine şu karı kız mevzusuysa cidden uğraşamam pops, bolluk içinde yüzmek benim de hakkım tüm ayakçılık işleri bende bunun bir karşılığı olmalı.

Nathan: Bak evlat tercihlerin ne yönde bilemem fakat grup içinde beş kadın varsa ve bunlardan biri Steve’in resmi karısı olsa bile yürüdün belki ikisiyle de yattın-…

BBC: Üç!

Nathan: Bak evlat, kaç kişiyle yattığın sikimde değil. Grubun beraber kalması için sadece bir kadın ile beraber olman lazım en baştan kurulmuş bir medeniyet değiliz.

BBC: Resmiyet tam olarak 16 yıl önce kalktı her şey söz üzerine ve güçlü olup milleti öldürmeye dayalı pops, o yüzden adamın resmi karısı değil…

O sırada kaputu kapatıp ellerini birbirne vurup silkeledi ve Nathan’a döndüğünde boş soğuk bakışlarını farkedince ona doğru sırıttı

BBC: Hem üremek lazım değil mi? Madem tekrardan medeniyeti kuruyoruz.

Nathan: BBC, eğer Steve’in karısına yürümeye devam edersen hem soyun hem de ismindeki C’nin diğer anlamı kalmayacak anlaşıldı mı?

BBC: Sakin ol babalık, anlaşıldı.

O sırada arabaya binip yol almaya başladılar Nathan’ın yüzündeki ifade daha keyifli bir ifadeye dönmüştü uzun süren bir yolculuk sonrasında güvenli bölgeye vardılar ve arabadan inip diğerlerinin yanına geçtiler

BBC: Hey millet Kaptan BBC dönüş yaptı, nasılsınız?

Ne kadar enerjik bir şekilde yaklaşsa da Steve’in yüzündeki soğuk bakışlar enerjisini düşürdü

BBC: Steve dostum bak senden özür diliyorum ama Tanrı’nın karını bu kadar güzel yaratmış olması cidden benim suçum değil.

Yüzünde aptal bir gülümsemeyle Steve’in soğuk bakışlarına ardı ardına maruz kaldı ve Steve’i takmadan diğerlerinin yanına ilerledi

Stacy: Hey BBC, Brody’nin istediği malzemeleri getirdin mi?

BBC: Hey heyy elimden her şey gelir bilirsin güzellik, tam olarak iki kilo barut. İyi de bu patlayıcılarla köprüyü patlatıp ne yapacağız?

Kapıdan iri yarı bir adam çıktı ve kalın sesiyle beraber dikkatleri üzerine çekti

Brody: Bok kokanların bize tamamen yaklaşmasını engelleyeceğiz odaya gel, şu malları işlememiz lazım.

BBC: Kendimi uyuşturucu taciri gibi hissettim ayayay.

BBC, Brody’nin arkasından odaya girdi ve masanın üstüne yığılı plastik, kauçuk, kablo parçaları dikkatini çekti

BBC: Gereken her şey tamam gibi de bunları yapmak epey bir zaman alacak.

Brody: Fazla konuşmadan işe girişirsek almayacak yürü.

Yorucu geçen birkaç günün ardından tüm patlayıcıları hazırladılar ve patlayıcıları araba yükleyip yola çıktılar. BBC her zamanki gibi motorla arkadan takip etti.

Flashbacks ends

“Sonra booom, motorla arkadan takip ederken arka arkaya giden üç araba domino taşı gibi patladı, birden bildiğin çapraz ateş altına alınmıştık yahu.”

“Kaybın için üzgünüm BBC, anladığım kadarıyla patlayıcılar ve araç mekaniği konusunda iyisin yanlış mıyım?”

“Yanlış anlama Albay ama yaştan dolayı kulaklar biraz tıkalı olabilir mi?”

“Doğrulamak için sordum, saygısızlığın lüzumu yok sadece sorularıma cevap ver!”

“Sakin babalık, evet doğru ayrıca silah mekanizmasından ve teorik olarak bilsem de helikopter falan filan işte.”

“Pekala BBC, yaşını öğrenebilir miyim?”

“Sence kaç yaşında duruyorum?”

“Cevap ver.”

“On sekiz, on dokuz civarı işte.”

“Bu genç halinle bunları öğrenecek zamanı nereden buldun?”

“Belki on dokuz yılın 8 yılını boş geçirmiş olabilirim ama yaşadığımız dünya maalesef bunlara el vermiyor babalık, doğduğumdan beri aynı grubun elindeydim ve epey bilgili adamlardı boş durmak yerine onlardan bir şeyler kaptım. Söylediklerinne göre beni bir kilise avlusunda bulmuşlar ya da işin şakası.”

“Anladım, şu anda bulunduğun bölge Harmony Ticaret Freni’ne aittir. Yaptığın şeyden dolayı cezalandırılacaksın evlat.”

“Harmony neyi?”

“Yaptığın şeyin cidden ağır bir suçu var biliyorsun değil mi?”

“Ölüm dışında her şeye kabu-… Her şey olmasa da kabulüm oldukça pratik zekam ile her türlü yardımcı olabilirim.”

“Şimdilik desteğini yarıda bırak, 1 ay boyunca cezanı çekeceksin. Ardından güven testlerin başlayacak, tamamen Harmony’nin içerisinden biri olup destekçilerimize ve Harmony’e destekte olmak istiyor musun BBC?”

“Tabii, neden olmasın?”

“Güzel, sabit durmaya devam et içeriye birini yollayacağım zorluk çıkartma.”

“Hay hay kaptan.”

“Şu kadın merakını da bir yana bırak, yapılacak çok iş var.”

“No problemo.”

“Negan, hallet işini.”

“Nasıl yani?”

Bir süre sonra içeri kalın kıyafetinden vücut hatları belli olmayan fakat nereden baksan yapılı gözüken ve arkaya taranmış uzun beyaz saçlı bir adam girdi ve BBC’nin kolundan tutup ona depolara kadar eşlik etti. BBC depoya ilk adımı attığında içerideki dağınıklığın farkına varmış ve çoktan bezmişti.

BBC: Ne yapacağım burada?

Negan: Bir ay boyunca burada görev yapacaksın

BBC: Anladığım kadarıyla buradaki dağınıklığı, ihtiyaç sayımını ben falan ayarlayacağım?

Negan: Albay’ın dediği kadar varmışsın akıllı çocuk, hadi şimdi işinin başına çok daha işin var.

BBC: İsmin Negan değil mi?

Negan: Negan West, daha fazla bilgiye ihtiyacın yok bir ay sonra tekrardan görüşeceğiz.

Negan kapıyı sertçe kapatıp arkasından çıktı, BBC’nin elindeki eşyalar: dizüstü bilgisayar, şarj aleti ve bir el feneriydi. Sağ eliyle BBC el fenerini kavrayıp içerideki dağınıklığı düzenlemeye başladı ve her olan şeyin kaydını tuttu. “Yaptık cezasını çekiyoruz ya?” diyerek ara sıra kendini rahatlatsa da içindeki sıkıntı bir türlü geçmiyordu. İçerideki bir hafta sonra Negan dışında biri kapıyı açtı bu karnında bir insan taşıyan bir kadındı. BBC görür görmez gözleri faltaşı gibi açıldı.

BBC: Olalaa, bu ne güzellikt-…

Derken kadını baştan aşağı süzmekte olan BBC ince yapısına rağmen şişik olan karnını gördü ve içindeki heves tamamen kayboldu

BBC: Ehm, merhaba ablacığım ismin nedir?

Maya: Bana Tarçın derler, ya sen?

BBC: BBC.

Maya: Memnun oldum BBC, sana yeni mallar getirdik bunları da düzenlemen gerekiyor.

BBC, bıkkın bir sesle kabul edip kaderine teslim oldu ve düzenlemelere devam etti. Zor da olsa bir ay ıkına sıkıla geçti. BBC daha önce Harmony’de varlığını bile bilmediği insanlarla tanıştı, bu insanlar büyük ihtimalle kaderini daha farklı yönlendirmesine sebep olacaktı.