Deacon James JR'ın Hikayesi

MÜJDELİ HABER!

James Jr ailesi için müjdeli haber gelmişti sonunda! Anne Marry James JR hamile olduğunu öğrenmiş ve akşamki yemekte bunu kocası Henry James JR’a açıklamak için sabırsızlanıyordu.

İkili uzun zamandan beri çocuk istiyordu fakat bir türlü olmuyordu. Sonunda o bekledikleri haberi almak onların evliliği için müjdeli bir haber olacaktı. Günler ayları kovalarken Henry çoktan çocuğunun geleceği güne hazırlanmıştı oyuncaklar kıyafetle hatta ve hatta şimdiden akülü bir araba bile almıştı çocuğuna.

Tarih 09. 24.2010’u gösterdiğinde Marry inanılmaz bir sancı ile hastahaneye kaldırıldı. Henry işte olduğu için Marry’i hastahaneye komşuları olan Psikolog Arthur Marston yetiştirmişti Winewood bölgesinden bir özel hastahaneye yetiştirdi. Çok geçmeden Marry’yi doğumhaneye aldılar ve sancılı dönem Marry için başlamıştı.

Çocuk doğduğunda Henry oğlunu kucağına alan ilk kişi olmuştu. Henry oğlunun küçük suratına bakarak duygulanmış ve ağlamamak için kendini sıkarken içindeki kelebek dolaşma hissine engel olamamıştı.

SORUNLU GEÇEN ÇOCUKLUK

Aradan geçen 5 yılın ardından Deacon 5. yaşını doldurmuştu. Ailesi üzerine titrerken Deacon’da tuhaf giden bir şeyler vardı yaşıtlarına göre daha bir içine kapanık ve sessiz bir çocuktu aile bu durumu fark etmiş ve Deacon’nın açılabilmesi için onu kreşe yazdırmışlardı.
Fakat durum istedikleri gibi gelişmemiş kreşteki öğretmenleri bile Deacon’nın bu sesizliğinin normal olmadığını fark etmişti.
Henry çocuğunun bu durumundan dolayı endişelenmiş ve bir doktora göstermişti. Doktorlar ise çocuğu psikoloğa yönlendirmiş ve Deacon’nın tedavi süreci bu şekilde başlamıştır.
Gel zaman git zaman Deacon’nın psikolog seansları olumlu sonuçlanmaya başlamış ve Deacon arkadaşlar edinmeye sosyalleşmeye başlamıştır.
Aradan 5 yıl geçtikten sonra Deacon okulunda başarılı bir çocuk olarak parmak ile gösterilmeye başlamıştır boş zamanlarında kitap okuyan ve merak ettiği konuları araştırıp öğrenen bir kişiliğe bürünmüştür.

ÜLKENİN SORUNLARI
Yıllar 2021’i gösterdiğinde Deacon 11 yaşında gençliğe adım atmaya başlamış bir çocuk olarak günlerini geçirirken şehirde yaşanan gelişmeler birçoğu kesimi korkutmaya politikacıları ise kazandırmaya devam ederken 2021 in sonunda Deacon’nın ailesi şehirdeki olayların karışacağını öngörebilmiş ve Henry iş yerinden izin almaya çalışmıştır. Ne yazık ki ülkenin karışması alt kesim insanların politika ve bilim dalındaki gelişmelere karşı tepki göstermeleri bir problemin habercisi gibi geliyordu. Deacon yine günlük hayatına devam ederken ailesi Deacon’ı dışarıya çıkartmamaya özen gösteriyor ellerinden geldiğince göz önünde tutmaya çalışıyorlardır.

2022’nin Şubat ayına gelindiğinde ise televizyonda konuşulan tek bir konu olmaya başlamıştı. Humaine labs te geliştirilen proje ve başkan Donald Krump’ın açıklamaları.
Vatandaşlar soluksuz bir şekilde haberleri takip edip olaylar ile ilgili aksiyon almaya başlamışlardı. Deacon ve ailesi de artık olayların önüne geçilemeyeceğini anlamış ve şehri terk etmenin vakti geldi diye düşünerekten eşyalarını toplamaya başlamışlardı. Dışarıda insanlar sokaklara dökülmüş etrafı yağmalayıp yakarken Kolluk kuvvetlerinin karşılık vermesi etrafı tambir kaos ortamına çevirmiştir. Radyo ve televizyonlarda tek bir kanal yayın yapmaya başlamış ve insanlara evlerinden çıkmamalarını ve askerler hariç kimseye kapılarının açmamalarını söylüyordu. Tabii bu durumu hiç kimse dinlememiş ve herkes şehri terk etmek için araçlarına binip şehir merkezinden havalimanına gitmeye çalışmıştır böyle bir durum uçsuz bucaksız bir trafiğe neden olmuştur.
Trafikteki bir araçta Deacon ve ailesine aittir. Trafiğin ilerlemesini beklerken aracın içinden dışarıya bakıp milletin birbirine saldırmasını etrafı yakıp polislere karşı koymaya çalışmalarını izlemişlerdir.
Trafik yavaş yavaş ilerlerken baba Henry gergin olduğunu saklayamayıp aceleci tavırlarla kornaya basıp insanlara küfür edip dururken bir anda aracın şoför camından içeriye birisi atlamış ve vücudunun yarısı aracın içinde olacak şekilde Henry’yi tam anlamıyla yemeye çalışıyormuş gibi hareketlerde bulunmuş Henry aracın içine atlayan adama ne kadar karşı gelmeye çalışsa da adam ondan birkaç ısırık alabilmiştir. Daha sonrasında iki el silah sesi duyulmuş ve aracın içindeki hareket bir anda kesilmiştir Deacon sesin geldiği yöne doğru baktığında askerlerin olduğunu anlamış ve hafif bir rahatlama ile babasına bakmıştır. Babası ve içeri atlayan adam hareketsizce koltukta dururken Deacon olayı algılamaya çalışmış ve babasını omuzundan dürterek kaldırmak istemiştir o sırada annesi çığlıklar içinde ağlayıp tanrıya dualar ederken askerler hızlıca araca yaklaşıp Deacon ve Marry’yi araçtan çekip çıkartmış.

YIL 2037

Deacon aradan geçen uzun zamanda paletodaki yaşama alışmış ve uyum sağlamıştı babasının ölümünden 2 yıl sonra annesini kaybetmiş ve paletoda bir asker ile yaşamaya başlamıştır.
Yaşlı bir asker olan Dylan Deacon’nın paletoda kimsesi olmadığını öğrenince ona kucak açmış ve elinden geldiğince babalık yapmaya çalışmıştır. Her dışarı çıkıp yağma yapmaya gittiğinde ona yeni okunacak kitaplar alıp getirir veya bir daha bulması zor olan abur cuburlardan verirdi.
Deacon Henry ile uzun süre yaşamış ve onun ile geçirdiği süre boyunca paletoda kendini güvende hissederek azda olsa normal bir hayat sürmüştür arkadaşları olmuş oyunlar oynamış ve eğitimine devam etmiştir.
Yıllar 2034’ü gösterdiğinde Deacon 24 yaşında genç bir delikanlı olduğunda hastalıktan Dylan’ı da kaybedince artık yemek ihtiyacı varsa çıkıp kendisinin araması gerektiğini öğrenmiş ve yağmalar yapmak için insan topluluklarına katılmıştır. Dışarı her çıktığında hissettiği özgürlük hissi onu sarıp sarmalarken kafasında paletonun onun için hapis olduğu fikri oluşmaya başlamıştı.
İlerleyen zamanlarda Deacon tek başına dışarıya çıkmaya başlamış ve Dışarıya her çıktığında günlerce dışarıda kalıp geceleri ateş eşliğinde kitap okumalara başlamıştır. Her şey onun için bundan ibaretmiş gibi gelmiştir dışarıda ateş başında güvenli bir alanda kitap okumak ona kaybettiklerini unutturmaya bir nebze olsun yetiyordu. Sabahları motoruna atlayıp etrafı yağmalıyor akşamları sessiz ve güvenli bir bölge belirleyip karnını doyurup dinlenerek kitap okuyordu.
Sonralarda ise kendi gibi dışarıda tek başına yaşayan insanlarında yardıma muhtaç olduklarını fark etmiş ve elinden geldiğince onlara yardım etmeye ve kendisinde ne varsa onlarla paylaşmaya başlamıştır.