Jackson Wood'un Hikayesi

Jackson Wood 12.05.1980

Şuanki fiziksel özellikleri : Çökmüş cilt, Beyazlaşmış saçlar, Eski tarz sakal kesimi, Beyaz tenli, Kahverengi gözlü, 75kg, 180cm, kilo fazlalığı olan ve yapılı olan.

  • Bebeklik Çağı

Jackson 12.05.1980 tarihinde Sandy Shores’da dünyaya gelmiştir. Babası William Wood, annesi Sarah Wood’dur. Babası’nın Araç tamiri dükkanı vardı, annesi ise ev hanımıydı. Jackson çocukken agresif bir çocuktu. Annesiyle pek vakit geçirmeyi sevmiyordu, babasının yanındayken sadece susuyor babasını göremeyince sürekli ağlıyordu. Annesi bu duruma üzülüyordu ve buna bir çare bulması gerekiyordu. Annesi hala çocuğunu emzirmesi gerekiyordu bu yüzden Sarah, Jackson ile birlikte babasının tamirci dükkanına sürekli gidiyor geliyordu. Babası bir gün tamirci dükkanında kavga etmişti. Sebebi ise müşterinin motoru istediği gibi olmamıştı ve müşteri, Jackson’ın babasını dövmüştü. Adama hiç bir şey yapamamıştı çünkü adam kasabanın pis bir şerifiydi. Bu yüzden William bir şey yapamamıştı. Çünkü korkuyordu. Jackson daha bebek olduğu için bir şey anlamıyordu ama annesi onun korktuğunu hissediyordu. Ertesi günü babasını döven müşteri tekrar tamirci dükkanına gelmişti. Fakat babası bu sefer tahmin ediyordu tekrardan geleceğini. Bu yüzden Bir kaç motorcu klübünden arkadaşını çağırmıştı. Arkadaşları sanki bir müşteriymiş gibi davranıyorlardı. Şerif tekrar motoru ile ilgilenmesi için oraya gelmişti. Fakat bu sefer karşılaşacağı manzarayı bilmiyordu. Şerif tekrar William ile konuşurken tartışma yarattı. Motorcu arkadaşları onları sakinleştirmek için aralarına girdiler fakat Şerif silahını çekip onları tehdit etti. 3. Motorcu arkadaşı ise geç kalmış içeriye yeni giriyordu. Olayı gördü ve silahını çekip Şerife doğru ateş açtı ve onu vurdu. Şerif yere yığıldı. Onu vuran kişi ise olay yerinden olabildiğince uzaklaştı. Çok sürmeden olay yerine ekipler gelmişti bile. Ekipler olay yerine gelmeden önce motorcular William’a ve karısına olayı nasıl anlatacaklarını tembihlemişlerdi. William sadık birisidir ve yapılan iyiliği unutmayan birisidir. Bu yüzden teklifi kabul etmişti. Olay yerine ekipler geldiğinde William ve karısı olayı motorcuların anlattığı gibi anlatmıştı. Şerif ise ekipler gelemeden hayatını kaybetmişti. Olayın sonrasında şerifi vuran kişi bulunmaya çalışılsa da bulunamamıştır.

  • İlkokul Çağı

Bir süre geçtikten sonra Jackson İlkokul çağına doğru yaklaşmıştır. Artık büyümüş sosyalleşmeye başlamıştır. İlkokul zamanları başladığında Jackson biraz sorunlu birisiydi. Arkadaşları ile iletişime geçerken şiddeti kullanarak çözüm arıyordu. Bu durumu fark eden öğretmeni Jackson’ın ailesini okula çağırır. Ailesi öğretmen ile görüşmeye geldiği zaman durumu öğrenirler ve öğretmenleri Jackson’ı başka bir okula gönderilmesi gerektiğini söyler. Jackson’ın babası William, bu kelimeler karşısında ne diyeceğini bilemez ve öğretmene yumruk atar. Devamında ise odadaki diğer öğretmenler William’ı tutar ve odadan dışarıya çıkartırlar. Yumruk yiyen öğretmen Sarah’a bu yaptığınızın bedelini ödeyeceksiniz şeklinde cümle kurar. Sarah’ın eli ayağı titremektedir ve ne yapacağını bilemez. Jackson’ı okuldan alıp eve götürür. Jackson’ın kıyafetlerini değiştirip en yakın polis departmanına gider. Polis departmanında kocasının içeriye alınıp alınmadığını öğrenmek için sorar. Polis görevlisi ise içeride olduğunu ve birazdan dışarı çıkacağını söyler. Jackson çok korkmuştur çünkü babasını demirliklerin arkasında görmüştü. Annesi hemen Jackson’ı alıp dışarı çıkmıştır. Jackson ağlamaya başlamıştır. Annesi onu sakinleştirmeye çalışmıştır fakat işe yaramamıştır. Departmandan dışarıya gelen bir kadın polis Jackson’ın yanına gelip onun güçlü olması gerektiğini ve babasının çok kısa bir sürede dışarıya çıkacağını söyler. Annesi gülümser. Jackson’ın ağlaması bir anda duraksar ve kadına hayranlıkla bakar. Ardından ise babasının dışarıya çıktığını görür ve ona doğru koşup sarılır. Babası ise kahkaha atmaya başlar. Sonra evlerine doğru giderler. Ertesi günü ise ona yeni bir okul bulurlar ve orada eğitimini devam etmeye başlar.

  • Orta okul Çağı

Jackson biraz daha büyür, artık ortaokul çağına gelir, ergenlik çağındadır. Ortaokulda Jackson daha da agresifleşmiştir. Çocuklara kötü davranmasa da ona sataşanları sataştığına pişman edecek birisine dönüşmüştür. Okulun ilk günlerinde bir sarışın çocuk Jackson’ın yanına gelir ve onun silgisini alıp kaçmaya başlar. Jackson ayağa kalkıp çocuğun arkasından koşmaya başlar fakat çocuğu yakalayamaz çünkü çocuk çok hızlı koşmaktadır. Jackson o kadar hızlı koşamaz çünkü astım hastalığı vardır. Yorulduktan sonra bir duvara yaslanır ve nefes nefese soluklanmaya başlar. Sarışın çocuk onunla dalga geçmektedir ve ona küfürler etmektedir. Jackson sınıfa geri döner ve sarışın çocuk arkasından gelip onun koluna hızlıca çarpıp tekrar kaçmaya başlar. Jackson çocuğun kolundan bir kapan gibi tutup bırakmaz. Çocuk onun koluna vurmaya başlar fakat Jackson bırakmamakta kararlıdır. Jackson devamında çocuğun burnuna bir yumruk sallar ve çocuk yere düşer. Saniyelik olarak baygınlık geçirir ve devamında ağlamaya başlayarak öğretmene şikayet etmek için gider. Öğretmen olayı iki taraftan da dinlemek ister, iki taraf da olayı farklı anlatır. Öğretmen sarı saçlı çocuğu daha inandırıcı bulur çünkü Jackson çocuğun burnunu kırmıştır. Öğretmen Jackson’ın ailesini çağırır ve ailesi korkarak okula gelir. Öğretmeni Jackson’ın bir çocuğun burnunu kırdığını söyler ve ailesi şok olur. Sarı saçlı çocuğun da ailesi gelir ve sarı saçlı çocuğun babası da oğlundan pek farklı değildir. William ile sarı saçlı çocuğun babası kavga etmeye başlarlar. William adamı döverek etkisiz hale getirir. Kavga başladığı andan itibaren polis çağırılır ve William gözaltına alınır. Devamında ise 5 senelik bir hapis cezasına çarptırılır. Sarı saçlı çocuğun babası ise 1 buçuk sene ceza alır.

  • Lise ve Yetişkinlik Çağı

Jackson lise çağına doğru yaklaşmaktadır fakat artık okumamaktadır. Çünkü hiç bir okul onu artık kabul etmemektedir. Babası ise hapishaneden çıkar. Tekrardan tamirci dükkanının başına geçer. Jackson da babası gibi tamirci olmayı düşünür ve orada babası ile birlikte çalışmaya başlar. 15’li yaşlarından itibaren orada çalışmaya başlar ve seneler sürecek olan tecrübesini burada kazanır. Daha sonrasında ise Amerika - Irak savaşı (2003-2011) başlar. Jackson bu savaşa gitmek için gönüllü olarak katılır. Ailesi bu durum karşısında gitmemesi taraftarıdır, özellikle de annesi. Babası onun kararına saygı duyarak seçim onun olduğunun düşüncesindedir. Annesi ise gitmemesini istiyordu, çünkü başka oğlu yoktu. Fakat Jackson kararını vermişti. 2004 yılında savaşa gönüllü olarak katılmıştı ve 5 sene orada görev yapmıştı. Görev sırasında söylediğine göre 50’den fazla leşi vardır. Kendisi görev sırasında iyi bir nişancı olduğu söylenmektedir. Görev sırasında Chris Kyle adlı dostu ise yanında can vermiştir. Bu yüzden sağ koluna “Chris Kyle” el yazısıyla yazılmış bir dövmesi mevcuttur. Jackson görevden döndüğü zaman Babasının dükkanında çalışmaya devam eder. Çalışmaları sırasında Lost MC motor klübü üyeleri motorlarına bakım yaptırmak için dükkanlarına gelirler. Motorunu ilk getiren kişi John Williams’dır. Motorunun koltuk kısmında The Lost MC şeklinde bir yazı ve klübün logosu mevcuttur. Yolcu koltuğunun üzerinde ise her bir yönü gösteren harflerle “LOST” yazmaktadır. Sürücü koltuğunun küçük bir yerinde ise “Williams” yazmaktadır. Dikkatli bakılmadığı sürece görülmesi biraz zordur. Jackson motorun neresinde sıkıntısı olduğunu sorar ve John direksiyonun yamuk durduğunu söyler. Jackson bunun üzerine bir test sürüşü yapmak ister. John bunu onaylar ve Jackson 5 dakikalık bir test sürüşüne çıkar. Chopper tarzı bir motor olduğundan dolayı sesi tok ve kalındır. Jackson motora aşık olmuşcasına sürmüştü. Dükkana geri döndüğü zaman John’a motorunun gerçekten değerli olduğunu ve mükemmel bir model olduğunu söyler. John gülerek teşekkür eder ve motorunun Daemon modeli olduğunu söyler, dostlukları ise burada başlamıştır. Bu süreden sonra motoruna bakım yapması için sürekli olarak John, Jackson’ın tamirci dükkanına gelir. Babası artık emekliliğe ayrılmak istemiş ve dükkanı Jackson’ın eline bırakmıştır. Jackson yanına da 3 adet eleman almıştır. Aldığı 3 elemanı da tecrübeli insanlardır. Yıllar süren maceraları sonunda Jackson tecrübeli bir araç tamircisi olmuştur. Günlerden bir gün dükkana chopper süren genç bir kadın gelir. Bu genç kadın Jackson’ın ilgisini fazlasıyla çekmiştir. Bu kadının adı ise Alexandra’ydı. Alexandra beyaz tenli, kızıl saçlı, mavi gözlü, model gibi bir kadındı. Jackson ise o zamanlarda Siyah saçlı, kahverengi gözlü, yapılı ama hafif kilolu yakışıklı bir adamdı. Alexandra geldiğinde motorunda tıkırtı sesi olduğunu söyledi. Jackson elindeki işi bırakıp ona yardımcı olabileceğini söyledi. Gün boyu kadının motoruyla ilgilendi fakat problemi anlayamadı bu yüzden ertesi günü motoru tekrar getirmesi gerektiğini söyledi. Alexandra bunu onayladı ve ertesi günü tekrardan motoru ile birlikte havalı bir şekilde içeriye giriş yapmıştı. Jackson gözlerini Alexandra’dan ayıramıyordu. Alexandra ise bu olayı fark etmişti. Onun da duyguları Jackson’a karşı farklı değildi fakat Jackson’a bunu belli etmemeye çalışıyordu. Motoru tekrar içeriye getirdiğinde motorundan inip Jackson’a “İçecek bir şeyler ikram etmeyecek misin?” şeklinde soru sordu Alexandra. Jackson bu sözler karşılığında “Tabii hemen getiriyorum.” demiştir. Jackson bir anlık mutlu olmuş ve ona 1 şişe bira ikram etmişti, kendisine de 1 şişe almıştı. O günden sonra sürekli olarak Alexandra tamirci dükkanına ziyarete gelmişti, aynı şekilde Jackson da onu yaşadığı yere ziyarete gidiyordu.

  • Alexandra, Jackson ve Lost MC zamanları

Bir süre sonra da beraber sevgili olurlar ve ev tutma kararı alırlar. Yaklaşık 3 sene beraber kalmışlardır. Bu zaman içerisinde ise motorcu arkadaşları sık sık tamirci dükkanına uğramaya devam etmişlerdir ve onun motora olan hayranlığını zaten biliyorlardı. Jackson’ı tanıdıkları yıllar boyunca, onlarca tamirciye motorlarını yaptırmaya gittiler fakat Jackson kadar iyi bir tamirci görmemişlerdi. Bu yüzden onun dükkanı onlar için özel bir yerdi. Günlerden bir gün tekrar Lost MC üyeleri onun dükkanına giderler ve Jackson’a Lost MC’nin sürekli tamircisi olmasını isterler. Jackson bu teklif üzerine çok heyecanlanır ve heyecandan eli ayağı titremeye başlar. Jackson bu teklifi anında kabul eder fakat Lost MC’nin bir memberı olma karşılığında bir şart koyar. Lost MC üyeleri bu teklifi değerlendireceklerini söylerler. Jackson ertesi güne kadar heyecandan uyuyamaz. Ertesi gün olunca Lost MC üyeleri tamirci dükkanına gelirler ve bir şaka yaparmışcasına benzin bidonlarıyla etrafa benzin dökerler. Jackson kıpkırmızı olur ve bağırmaya başlar. Ardından ise motorculardan biri çakmak çıkartıp yakar ve döktüğü sıvıya doğru fırlatır. Ardından hiç bir şey olmaz. Çünkü döktüğü sıvı sadece sudan ibaretti. Jackson bir anda yere düşer fakat bayılmamıştır. Motorcu üyeleri yanına koşarlar ve onu kontrol ederler, ardından onun iyi olduğundan emin oldukları zaman “Aramıza hoş geldin, Member Jackson” derler. Jackson ise uzun bir süre yerde yatarak kalır ve ayağa kalkmaz. Bu sırada ise Lost MC üyeleri kahkahaya boğulurlar. Bu süre boyunca Jackson bir sürü olaya şahitlik etmiş bir sürü olaya dahil olmuştur. Bunlardan çoğu silah kaçakçılığı ve cinayet işlemeleridir. Jackson tahminince yüzlerce insan öldürmüştür. Bunların çoğunluğu mecburi bir çoğunluğu ise bilinçlidir. Bu cinayetlerden nasıl kurtulduğu ise bilinmemektedir. Çoğunluğu tanıdığı şeriffler ve aracı kişilerden oluştuğu tahmin edilmektedir.

  • Evlilik Zamanları ve Bobby

Jackson Wood, Alexandra ile bir süre sonra evlenme kararı alır yaklaşık 4. sene birlikte yaşadıklarından sonra evlenirler ve bir kaç ay sonra erkek çocukları olur. Çocuklarının ismini Bobby koyarlar. Bobby Wood annesinden dolayı biraz esmer birisidir. Ten renginin çoğunluğunu annesinden alır. Doğum tarihi tahmini olarak 2002 tarihi civarındadır. Jackson yaşadığı felaketlerden dolayı kafası iyi çalışmadığı için hatırlamamaktadır. Bobby Wood’un hikayesi bir başka sayfada bulunmaktadır. O yüzden bu sayfada Jackson’ın hikayesi anlatılmaktadır. Felaket zamanlarında Paleto Bay’de bir sığınak olduğunu öğrenir. Felaket yaşandığı zamanda tamirci dükkanını artık kapatmış ve Lost MC’nin Road Captain’ı olarak hayatını sürdürmekteydi. Jackson, felaketlerin ilk günlerinde çok endişelenmektedir. Çünkü sorumluluğu olduğu bir ailesi vardı artık. Felaket başladıktan sonra 3 gün geçmişti. Virüs çok hızlı bir şekilde yayılıyor artık kontrol edilemez bir hale gelmişti. Hükümet kendi kıçını kurtarmakla uğraşıyor, vatandaşlarına ise evden çıkmamalarını tembihliyordu, fakat bunların bir avuç saçmalıktan ibaret olduğu çok açıktı. Jackson geceleri genelde su içmek için veya tuvalete gitmek için uyanır. Bir gün geceleyin tekrar uyanır ve Alexandra’yı yanında göremez. Mutfaktan ise garip sesler duymaktaydı. Sesler insan sesi değil sanki bir canavar sesi gibiydi. Duvarının üzerinde bulunan eski çifte pompalı tüfeğini eline alır ve içinin dolu olup olmadığını kontrol eder. Ardından ise mutfağa doğru yavaşça yürür. Gördüğü şeyler onun için bir kabus gibiydi. Alexandra aylaklardan birisine dönüşmüştü. Jackson ona doğru bakıp ağlamaya başladı. Elinden hiç bir şey gelmiyordu. Elinden tek gelen şey onun acısını sonlandırmak olurdu. Ona bakıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Alexandra onun sesini duydu ve ona doğru bağırarak koşmaya başladı. Jackson ise onu pompalı tüfeğiyle vurmak zorunda kaldı. Bobby odasından ağlayarak fırladı ve babasına doğru koştu. Annesini yerde kanlar içinde yatarken gördü. O da anlamıştı ki annesinin artık onlardan birisine dönüştüğünü. Babasına sadece vurmaktan başka bir şey yapmıyordu. Annesinin ise yanına yaklaşmaya korkuyordu. Babasıyla birlikte sabaha kadar ağladılar, devamında ise birlikte evi terk etmişlerdi.

  • Paleto Bay Güvenli Bölge

O zamanlarda ise Paleto Bay’de bir güvenli alan kurulacağını insanlardan duyuyordu. Bunun gerçek olup olmadığını öğrenmek için Jackson, Bobby ile birlikte Paleto Bay’e doğru yola koyuldular. Jackson oranın gerçek olduğunu öğrendiği zaman çok mutlu olmuştu. Bir yandan da anılarını geride bırakarak yeni bir hayat kurma kararı almıştı burada. Bobby ile birlikte Paleto’da yıllarca yaşadılar. Lost MC üyelerinin çoğu ise haydutluk yapmakta veya aylaklara dönüşmüşlerdir. Onlardan geriye kalan tek şey yelekleri ve isimleri olmuştu. Jackson, Paleto’da 2. senesini doldurmuş ve sabah bir gün kalktığı zamanda oğlunu yatağında görememiştir. Belki dışarıya çıkmıştır düşüncesi ile pek endişelenmemiştir çünkü etraf güvenli bir alandı. Jackson yeni bir hayat kurmuş günahlarından arındığını düşünüyordu. Her gün kiliseye dua etmeye gider, hiç bir pazar gününü kiliseye gitmeden geçirmezdi. Fakat kalktığı o gün Bobby’yi hiç bir yerde bulamıyordu. Kime sorsa kimse görmemiş, hiç kimsenin haberi yoktu. Jackson’ın Paleto içinde bakmadığı yer kalmamıştı. Günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçti. Fakat oğlundan herhangi bir haber alamamıştı. Şuanda ise bilindiği kadarıyla Paleto’da yaşamını sürdürmektedir. Okuduğunuz için teşekkürler, bu macera ve hüzün dolu hikaye Jackson Wood’a aittir.

NOT:Forum düzenlemeleri olabildiğince kısa sürede yapılacaktır. Ayrıyeten hikayeye ilerleyen zamanlarda eklemeler yapılacaktır.