Ragnar Eriksen'ın hikayesi

Bilgisayar fan çalışma sesi

Başlatılıyor...
Lütfen hiçbir şeye dokunmadan bekleyiniz.
Imtel UNDI, PXE-2.1 (build 003)
Copyright (C) 1997-2000 Imtel Corporation

Bu ürün aşağıdaki patentlerden bir veya daha fazlasının kapsamındadır:
US*,***,*8*, US6,***,7** and US3,***,*2*

CLIENT MAC ADDR: 1* 6* 2* 7* 5B 6* GUID: 1*******-****-****-****-************

DHCP..._

Birkaç tıklama sesi
“Yeni metin belgesi oluştur… Hah işte!”

s.s.s deneme yazısı bir iki üç sevgili günlük qwertyuiopasdfghjkl;,zxcvbnm.

“Güzel! Çalışıyor.”

CTRL+A, BACKSPACE

“Temiz bir sayfa, hadi bakalım. Fakat önce…”
Birkaç tıklama sesi daha, dosyalardan birinde bir müzik buldu ve açtı hoparlör hafif cızırtılı olsa da pek aldırmadı ve işine devam etti çalan şarkı: Wait a Minute! - Willow Smith

Sevgili günlük bugün şu an yazı yazdığım 2022’den kalma veya daha eski bir dizüstü bilgisayar buldum, ne garip değil mi? Halen çalışıyor ama en garip tarafı da odasında k-pop posterleri bulunan bir ergen odasından yağmaladım, worth! Her neyse şu an öylesine oturuyorum Rollo dışarıda milletle uğraşıyor, canım sıkıldı ve günlük yazmak istedim ama geçmişte yaşanılanlar hakkında bir günlük belki bir gün biri okuyup bu kahramanlık hikayesini öğrenir ha?

Şarkıyı kapatır ve dosyayı tekrardan açıp farklı bir paragrafa geçer.

Yıl 2013 Aralık 21
Yani bugün doğmuşum fazla heyecanlı bi’ şey yok 9 yaşımdayken falan silahçıya gittik fakat her tarafa bakmakla yetindim hiçbirine elletmemişlerdi geç burayı.

Yıl 2022 Rollo’nun dediğine göre Şubat 28
.
Tarihi her ne kadar bilmesem de başlangıcı çok net hatırlıyorum, on yaşında bir çocuğa göre oldukça cesurdum dışarıdan siren sesleri gelirken evdeki televizyonda son ses haberler vardı aşırı şaşırmış bir halde televizyona odaklanmıştım ve milletin vurulduğunu görmüştüm on yaşında bir çocuk için büyük bir travma değil mi? Zombicikleri görür görmez gözlerim büyüdü ve heyecanlandım izlediğim zombi filmlerindeki an gerçekleşiyordu ve abim Rollo ile bunların hayalini kuruyorduk o sırada halk da yerinde durmadan L.S.P.D’yi protesto etmeye başlamıştı. Çok geçmeden babam Roy Eriksen, ben Ragnar Eriksen’ı kolundan kapıp hızlı bir şekilde apartmandan indirdi ve arabaya bindirdi o zamanlar pek küçüktüm.
.
Büyükbabamı merak ettiği için hızlıca evlerine sürmüştü babam orada durduğumuzda askeri araçlı herifler evlerini basmıştı ardından bilmediğimiz bir yerden ateş açıldı boyum küçük diye pek bir şey olmadı fakat yine de hepberaber siper aldık. Çatışma sesleri bittiğinde ve askeri araçlı herifler uzaklaştı annem vurulmuştu ve ona doğru baktığımda gözlerim doldu ilk defa böylesine bir şey yaşıyordum olayın şokundaydım babam hızlı bir şekilde arabayı sürdükten sonra eski terkedilmiş bir terzi fabrikasının önünde durdu.
.
1-2 ay gibi o terzide kaldık annemin yerde kanlar içinde öldüğünü gördüm duygusal anlar bla bla bu süreç içerisinde ne bir canlı yaşam formu ne de babamın “aylak” dediği fakat benim zombi dediğim yaratıklardan görmedik ortalık sessiz sakindi ve arabamıza hiçbir şey olmamaştı cillop gibiydi. Ortalık sessizleşirken ve erzağımız biterken arabaya atladık annemin cesedini babamla Rollo bagaja attılar, Rollo içinde tutmuş olacak ki annemin cesedine bakınca gözleri doldu o gün bu gündür asla bagaja binmeyi sevmez. Küçük bir detaysa annemin cesedi çok iğrenç kokuyordu şu anlarda Rollo annemin ölmesinin sebebi Ulusal Güvenlik Korumaları diye ağlıyor.

Ragnar bu paragraftan anlattığı kadarıyla annesinin ölümünün acısını şakalarla dindirmeye çalışıyordu o da abisi kadar olanların Ulusal Güvenlik Korumaları yüzünden olduğunu düşünmekteydi ama belli etmiyordu.

Her neyse uzun bir yolculuk sonrası büyükannemlerin yazlık evine gelmiştik birkaç yıl önce vefat ettikleri için ev tamamen bize kalmıştı fakat oraya vardığımızda iğrenç bir domuz cesedi ve onu yiyen 2 zombi vardı yani yaşım biraz daha büyük olsa hepsini birden hallederdim ama Rollo ve babam ikisini halledip cesetleri yaktılar ortamı iğrenç yanık bir çürük kokusu ardından is ve yanık kokusu kaplamıştı o kokuyu asla aklımdan çıkaramıyorum ses efekti yazmak ne kadar anlaşılır olur bilmiyorum ama tamamen öğğh bir durumdu.
.
Annemin cesedini gömerken ortamın ne kadar ciddi bir durumda olduğunu kabullenmiştim ve fazlalık olmamak için kendimi geliştirmek adına babamın verdiği emirleri yerine getirdim Rollo’da kendi başına camları tahtalarla kapatıp güvenliği sağlıyordu o sırada bense babamla beraber çitleri güçlendiriyordum on yaşında bir çocuğa çok fazla yük bindirselerde bir şekilde hepberaber hallettik. Tam 6 yıl boyunca o çiftlik evinde hiçbir şey yapmadan sadece ara sıra dışarı çıkıp erzak toplayarak hayatta kalmaya çalışacaktık ve cidden idare etti sadece evin yanından birkaç zombi sürüsü geçmişti fakat ses çıkarmadığımız için geçip gittiler.
.
Fazla olmadan elektrikler gitti karanlığa boğulduk babam sigortayı kontrol etmeye gittiğinde aptal aptal zombi sesleri çıkartıp korkutmaya çalıştım hatta korktu da keriz fakata bana oldukça sinirlenmişti ama karanlık olduğu için sadece sövmekle yetindi babam geldiğinde herhangi bir şekilde elektriklerin gelmeyeceğini açıklayınca gece oturmanın bir anlamı olmadığı için yatıp uyuduk.

Ragnar el işlerini küçük yaşta öğrenmiş ve sürekli kırılan şeyleri tamir ederek kendini bu konuda geliştirmişti küçük yaşta olmasının verdiği ekstra öğrenme isteğiyle gayet tecrübeliydi.

Yaşım ilerledikçe abim Rollo’ya hızlı öğrenebilme yetimi kanıtlayabilmiştim o sıralar 13 yaşıma basmıştım ve 1.70 boylarında bir şeydim yine gücüm yerli yerindeydi ve abim bana o gittiğimiz silahçıda öğrendiği her şeyi yıllarca aktarmaya başlayarak en azından silahlar konusunda tecrübeli olmamı sağladı ama hem babam hem abim sürekli başımın etini yiyorlardı tıbbi mevzular mı dersin, silah mevzuları mı dersin tam bir baş belalarıydı ama öğrettikleri bilgiler bana cidden büyük destek oldu.
.
Arasıra zombileri aldırmadan dışarı çıkar birkaç yeri yağmalardım şu aptal yavaş zombilerin kafasına bir bıçak darbesi geçirince direkt yere yığılıyorlardı tek başlarına sorun değillerdi pek ama çoklu olunca biraz seri ve gizli hareket etmek gerekiyordu, dışarıdan bir bisiklet buldum ve kendi kendime bisikletin mantığını çözüp dengemi kurdum ve güvenli bölgeye geri döndüm heyecanlı bir şekilde abime gösterdim abim sürmesini bilmiyordu fakat ben oldukça hızlı ve seri bir şekilde sürüyordum o da binmek ben de ona sürmeyi öğrettim karşılıklıydı alışverişimiz.

Ragnar abisi ve babası sayesinde silah kullanmayı ve tıbbi bilgileri uygulamalı bir şekilde küçük yaştan öğrenmişti ayrıca bisiklet sürmede cidden iyi olsa da birazcık abartıyordu ama abisine öğrendiği şeyleri öğrettiği doğruydu öğrendikleri ve bildikleri bilgileri sürekli babaları ve kendi aralarında paylaşıyorlardı aralarında sosyalleşmek onlar için tek moral kaynağıydı.

Yıl 2028 Hangi aydı hatırlamıyorum ama kıştı
Bu yıl benim için biraz zorlu geçmişti, annemi kaybetmek belki küçük yaşta olduğum için fazla etkilememişti fakat çok daha fazla zaman geçirdiğim babam benim için cidden büyük bir kayıptı,
Senora Freeway üzerindeki benzinliklerden birine benzin bulmaya gitmiştik her taraf karlıydı ve yerler kaygandı üzerimizde yağmaladığımız kıyafetçiden giydiğimiz kıyafetler bulunuyordu biz yağmaladığımız eşyaları tamamlayıp aracın bagajına sıkıştırmaya gittiğimizde babamızın önüne bir zombi çıktı ve kaçmaya başladı, kaçarken ileriden daha fazlasını geldiğini gördüm fakat kaçabileceğini düşündüğümden dolayı araba yanında beklemeye devam ettim.
.
Ayağı takılıp yere düştü, ayağı takılıp yere düşünce ona en yakın olan zombide arkasından kendini yere atıp bacağını yakalamayı başardı sonrasında babamın bacağından dolu bir ısırık aldım babamın çığlığını dün gibi hatırlıyorum çok sinirlenmiştim koşarak zombiye uçan tekme attım, abimle beraber babamızı kaldırıp arabanın arkasına bindirdik ve kısa süre içerisinde güvenli bölgeye vardık fakat güvenli bölgeden eser yoktu her tarafı hayatta kalan şerefsizler yağmalamıştı bütün yaptığımız onca emek boşa gitmişti benim yaptığım destekli tahta çitler bile.
.
Neler olduğunun farkındaydım, kabul etmek istemediğim için babamı biraz daha hayatta tutmak için ilk yardım kiti aramak amacıyla içeriye koşturdum her taraf dağılmıştı ve yıkılmış bir haldeydi bir umut medkiti aramaya çalışırken sinirimden bağrıyordum dağınık olan yerleri daha da dağıtıp sinirli bir şekilde ilk yardım kitini arıyordum sırf orada olmadığım için benim yüzümden babam bir hiç uğruna ölüyordu bunu kabullenmek istemiyordum fakat yapılması gerekeni ben de biliyordum sinirimden dolayı gözlerim dolmuştu etrafı bulanık görürken umutsuzluk beni içine çekti.
.
Bir süredir beklediğim ses kulağımda çınladı, barut patlama sesiydi dışarı koşturdum öylece babamın cesedine baktım, ardından abime döndüm ve onu suçlamak istedim asla kendimi suçlamak istemedim üstüne bir hamle yapmaya çalıştım fakat beni geriye doğru ittirdi ve öfkemi kontrol edemediğim için dengesiz davrandığımdan dolayı yere kapaklandım tek yapabileceğim babamın cesedine öylece bakmaktı. Bir kez bile kafasını eğdiğini görmediğim adam yerde kanlar içinde abim tarafından kafasından vurulmuş şekilde yatıyordu.

Ragnar bu kısımda hırslı kişiliğini oldukça yansıttığını anlatmıştı kendisinin hırsından gözü döndüğünde herhangi bir şekilde kimsenin ne olduğuna bakmadan sinirlenebiliyordu, babası onun için en büyük kayıptı fakat babasının yerini alacak abisi kalmıştı onun yerine, onunla yetindi.

Babam öldükten ve o boktan çiftlik evi yıkıldıktan sonra orada kalmak istemedim, istemedik her şey yağmalanmıştı ve şehirde bir şeyler bulabileceğimi düşünerek şehire gittik tam olarak 10 yıl boyunca şehirde kaldık ve çatılardan çatılara gezdik neredeyse yağmalanabilecek her konumu biliyorduk, bu süreç içerisinde Rollo’dan sakladım fakat erzaklarını alabilmek için masum bir adamı öldürmüştüm yapabileceğim bir şey yoktu eğer yapmasaydım bulamadığımız erzak yüzünden birkaç gün sonra ben ve abimin ölümüne sebep olacaktım, zorundaydım.
.
Bir gün ilk defa gördüğümüz bir şeyle karşılaştık hava yağmurluydu ve soğuktu fırtınalıydı kısacası çatılardan birinde dolaşırken yere basılan sert ayak seslerini kulağımızla işittik ve o tarafa doğru baktık abimin “Koca aylak” dediği nemesis tam üç metre boyundaydı ve zırhlı bir aracı kovalıyordu çaresiz insanlar araçlarından inip yaratığa neredeyse on bin mermi boşaltmışlardı fakat yaratığa hiçbir şey olmamıştı yaratık tek hamleyle dört tüfekli adamıda indirdi ortam sessizleştikten sonra hızlıca çatıdan inip adamları yağmalamaya koyulduk pek bir şey kalmamıştı silahları bozulmuştu bize de sadece üstünde 2022’den kalma Paleto Bay’de güvenli bir bölge olduğunu söyleyen bir poster mevcuttu.
.
2022’den bu yana pek bir şey kalmadığını düşünüp üç yıl boyunca o büyük yaratığı görmemek adına şehirde kalmaya devam ettik fakat bu işin sonunda erzaklarımız tükenmeye başladı bizse son umut yayan bir şekilde şehrin bir ucundan bir ucuna doğru yürümeye başladık uzun geçen günler sonucunda yolda terkedilmiş askeri bir araç gördüm anahtarını aldım fakat Rollo’ya söylemedim çünkü o bölgeye gittiğimizde araçları Judge birimine kaptırmak istemiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra varacağımız yere vardık ve önümüze büyük surlar çıktı, surlar içerisinde silahlı askerler bekliyordu ve içeriye giriş sağladık kalan erzağımız dışında bir şeyler bulamadılar ve sadece vergi adına iki konservemizi aldılar.
.
Bize uygun bir kimlik çıkartıp içeri dahil ettiler ve içeride herkesin kendi aracını konaklatabildiğini görünce askeri aracı gördüğüm yerden almaya gidip güvenli bölgeye getirdim gayet kaliteliydi.
İşte benim hikayem de böyle sevgili günlük aylık veya yıllık.

Telsiz cızırtısı ardından Rollo’ya ait olan bir ses
Rollo: “Ses deneme Ragnar duyuyor musun?”
Ragnar: “Beşte beş, ne oldu?”
Rollo: “Hadi a-sosyal çık dışarı yağmalama vakti.”
Ragnar: “Yes sirrr lets fogging get it!”

Sevgili günlük bu arada günümüzde 1.90 boyunda 89 kilo yapılı seksi kaslı iskandinav kanı taşıyan bir vikingim büyük ihtimalle bir daha yüzüne dahi bakmayacağım ama zaman geçirmek için iyi bir aletsin görüşmek dileğiyle!

Metin belgesini kaydedip kapattı ardından bilgisayarın kapatma düğmesine bastı.

Bilgisayarınız kapanıyor...

Fan durma sesi

1 Beğeni

Şu Rollo denen herif bayağı iyi abi figürüymüş bu arada çok sevdim kaliteli karakter.

1 Beğeni