Simon Wells'in Hikayesi

SİMON WELLS
KIYAMETE DOĞMAK
17/09/2012 ’ de Los Santos da kenar bir mahallede doğmuştur. 2 çocuklu çekirdek bir ailenin en küçük oğludur.
İlkokul ve ortaokulu los santos’ ta okuyon Simon mahallede takıldığı ve arkadaşlık kurduğu çevresi ile pekte okula ve öğrenmeye niyeti olmayan aklında sürekli sokaktaki yaşam, silah para gibi şeyleri kendine hedef koyan bir çokcuk olarak yetişmeye başlamıştır. 2021 Aralık ayında Human Lab’teki araştırmaları ve deneyleri sokaktan duyan Simon kendini korumak adına silahlanan mahalle sakinleri arasında yerini almıştır. Ailesinden gizli arka bahçelerine bir adet tabanca ve biraz mermi gömen Simon
yeri ve zamanı geldiğinde silahı kendini ve ailesini korumak için kullanacağına yemin etmiştir.

ÇOCUKLUĞU VE KIYAMETİN BAŞLANGICI
2022 yılı Şubat sonlarına doğru Human Lab karmaşası sonrası herkesin korku ve panik olduğu bir konumda simon kendini saçilmiş bir kişi olarak ailesini korumakla görevlendirilmiş
gibi hisstemeye başlamıştır, arka bahçeye gömdüğü silahını çıkartarak yatağının altına koymuş ve her an tetikte bir kişi olarak beklemeye başlamış.Mart ayının sonlarına doğru zombilerin şehre kadar inmesinden ötürü mahalle sakinleri kendi imkanları ile mahalleyi ablukaya almaya ve birlikte yaşamaya yönelmişlerdir.Simon ise bu mahalle dayanışması sırasında geceleri diğer büyükleri ve nöbet tutan komşuları gibi oda çatıda kiremitlerin arasına sakladığı silah ile beklemektedir.
Günler böyle geçerken 8 Nisan günü yapılan bir barbekü akşamında sanayi bölgesine atılan bombardumandan dolayı mahalleleri harabeye dönmüştür. Bombarduman sonrası ortaya çıkan mutant zombilerle ilk defa göz göze gelen Simon silahını kullanmaktan tereddüt etmeyerek ilk silah tecrübesini edinmiştir. Bir kaç günlük uykusuzluğun ardından yorgun düşen Simon çatıda uyuya kaldığı günün sabah ışıklarındabüyük bir gürültü ve silah sesi ile uyanır. Büyük bir korku ve endişe ile silahına sarılarak uyanan Simon etrafı incelerken zombilerin kendi evlerine dahi girdiklerini gördüğü anda silahını bile fırlatıp apar topar evine gider ancak annesi ve abisinin yerde kan fışkıran cesetlerini gören Simon cesetlerin başında kendini kaybetmiştir. Ağlamaktan yorgun düşen Simon babasına ‘‘yardım et baba’’ diyebağrışlar atmaya başlar gücünün sonuna geldğinde babasını yorgun ve bitik gözlerle beklerken tam bayılacağı anda bir mahalle sakinini görür ve gözleri kapanır, açlıktan ve yorgunluktan bayılan Simon gözlerini açtığında bir bodrum ortamın tıpkı bir evsiz kampı gibi göründüğü bir mekanda kişileri süzmeye başlar ve gözleri sadece babasını arar. Ama babasını göremez ayağa kalkarak insanların arasında dolanarak ‘’ babam nerede ?’’ sorusuna cevap bulmaya çalışır. 45-50 yaşlarında bir adamın Simon’un kolundan tutmasıyla gözlerini yaşlı adama çevirir ve ‘‘yoksa sen babamı gördün mü ?’’ diyerek yaşlı adamdan bir cevap ister ancak adam kafasını olumsuz yönde sallayarak onlar şimdi cennettte evlat onlar için üzülme diyerek Simon’un omzunu sıvazlar ve cebinden çıkardığı çakıyı Simon’a uzatır.
Artık buna ihtiyacın var diyerek çakıyı almasını ister. Bodrumda geçirilen bir kaç günün sonunda Simon meraklarının ve artık kimsesinin olmadığının bilincinde olarak dışarı çıkmak ister Simon ile birlikte bir kaç kişi daha dışarı çıkarak erzak ve eşya bulabileceklerini söylerler bunun üzerine bir kaç gönüllü dışarı çıkar ancak Simon’u yanlarına almazlar. Bu duruma sinirlenen Simon bodrumun kendini ölüme sürüklediği düşüncesine kapılır ve artık orda kalmak istemediği için bu bodrumdan defolup gitmem lazım diye düşünür. Bir akşam sohbetinde radyoda acil frekans yayını olarak geçen bir yayında Paleto’da askeri korumalı bir üs olduğunu öğrenirler. Simon bu korunaklı yer hakkında düşünmeye başlar.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ
O gece uyurken Simon’un aklında Paleto’daki üs hayali canlanmaya başlar ve o gece uyuyamaz herkesin uyumasını fırsat bilen Simon gizlice bodrumdan çıkar ve çatıya çıkar etrafın simsiyah olmasından ötürü pek bir şey göremez
sabah güneşin doğmasını bekleyerek çatıda Paleto’yu düşünür. Sabah ışıkları ile birlikte çatıdan hızlıca inerek şehir merkezine doğru giden Simon galeri yanındaki silahçıyı gözüne kestirir ve belki birileri vardır diyerek silahçıya girer. İçeride kimseyi bulamayan Simon vitrinin yanı başında duran bir silahı alır ve kapıdan dışarı çıkar. meydandaki parka doğru giden Simon bir grup insanın meydanda bir bariyer kurduğunu gören Simon hızlıca yanlarına gider. Meydandaki kişilerin yakınına girdiği zaman ‘‘orda dur bakalım çocuk!’’ diye bir ses duyması üzerine hareket etmeyi bırakır ve korkak gözlerle kafasını sesin geldiği yere çevirir. Bariyerin ardından bir adam yavaşça bariyere doğru gel bakalım diye tekrar söylemde bulunur. Bunun üzerine bariyerlere yaklaşan Simon kendisine bağıran adamla konuşmaya başlar başından geçenleri anlattıktan sonra adam şaşkınlıkla ve samimiyetle Simon’u alır ve bölgelerinde bir kampa götürürler. Simon burada bir kaç yıl kamptaki diğer kişilerden silah ve araç kullanımı malzemeler ve los santos konusunda bilgi alır ve eğitimlere katılır. Eğitimler sonrasında 24 yaşına geldiğinde ise bulundukları kampta eski bir hava astsubayının dikkatini çeken Simon eski ordu çalışanı olan bu adamdan pilotajlık konusunda eğitimler alır. Gerek silah konusunda gerek ise pilotajlık konusunda sağlam bir bilgi sahibi olan Simon bu bilgileri başkaları yararına paylaşmak üzere kamptaki insanlarla vedalaşarak kamptan ayrılmıştır.

PALETO’DA YENİ BİR ARAYIŞ
5 yıllık silah ve hayat bilgisi ile kampta harmanlanan Simon daha sonrasında başka gruplara yardım etmek ve kendine de böyle bir grup açmak üzere 2032’de Paleto kasabasına doğru yola çıkar.
Paleto’ da rahibin sığınma kamplarından birine kayıt olmuş ve kendine yeni bir yaşam kapısı arayışındadır.

1 Beğeni

Çok Başarılı Bir Hikaye. Eski Asker Hikayelerinden Sonra İç Açıcı Olmuş

2 Beğeni