Querencia Toprakları, çırpınan insanlığın son umudu olarak sadece hayatta kalmakla değil, kendini savunmakla da meşguldü. Ben, Oscar, ve kardeşim gibi gördüğüm Gregory. Bir grup zalim, adaletsizce davranışlarıyla ünlü ve sık sık çevremizdeki bölgelere zarar veren bu topraklara nefret ile bakıyorduk. Bu seferki saldırılarını kabul edilemez bulmuştuk. Misyonumuz artık daha kapsamlıydı: Adaleti sağlamak.
Saldırının olduğu gece, gökyüzü bir yıldızla aydınlanıyordu. Biz, sessizliğe gömülmüş bir şekilde düşman üssünü gözetliyorduk. Tansiyon havada yoğundu. İnsanlar drone saldırıları ile uğraşıyordu, her yer birbirine girmişti.
Gregory ve ben öne çıktık. Dikkatlice yaklaştık, karmaşadan yararlanarak sızdık. Rüzgarın hafif esintisi, yaprakları hışırdatıyordu ve bize mükemmel bir örtü sağlıyordu. İlerledikçe, düşmanın soğukkanlılığını bozmaya başladık. Bizden habersiz, droneler ile uğraşıyor çok işe yarıyorlarmış gibi insanları koruyorlardı. Ancak yaklaşan yeni tehlikenin farkında değillerdi.
Birbirimize bakarak, anlaşılmaz işaretlerle haberleştik. Aniden, belirli bir işaret alışverişi sonrası aksiyon başladı. Karanlık, ateş ve patlamalarla aydınlandı. Düşman şaşkına dönmüştü ve bu anı iyi değerlendirdik. Gregory ile birlikte, onların arasına daldık ve hızla yaklaşan tehlike karşısında onları dağıtmak için strateji uyguladık.
Patlamalar, silah sesleri ve düşmanın çığlıkları çevreyi sardı. Hızlı ve acımasızca ilerledikçe, düşman başlattığımız yangın ile mi yoksa dronlar, bombalar ile uğraşmak arasında karar vermeye çalışıyordu. Ama biz durmayacaktık. Görevimiz adaleti sağlamaktı ve bu misyonu tamamlayana kadar durmayacaktık. Yavaşça ilerlerken, düşmanın karşı atağını savuşturduk. Öfke ve kararlılıkla ilerlemeye devam ettik.
Sonunda, düşman bize zarar vermeden görevimizi sonlandırdık. Querencia topraklarında tehlike bize göre bertaraf edilmişti. İyi koordine edilmiş planımız sayesinde, adaleti sağlama yolunda önemli bir adım atmıştık. Saldırı sonrası, düşmanın ders aldığını varsayıyoruz. Gece boyunca sürdürdüğümüz aksiyon dolu saldırı, onları geri çekilmeye zorlamış gibi görünüyor. Querencia toprakları artık sadece savunma değil, aynı zamanda direnen insanların sembolü haline gelmişti. Düşmanın gözünde artık daha güçlü ve kararlı bir topluluk olarak görünüyoruz. Ancak, zaferin ardından bile, geleceğe dair birçok belirsizlik ve zorlukla yüzleşmeliyiz. Adaleti sağlama misyonumuz devam edecek, ancak bilmeliyiz ki her an değişebilecek koşullara uyum sağlamamız gerekecek. Geleceği şekillendiren şey, direnişimizin kalbindeki inanç ve kararlılık olacak. Tanrı bizi korusun.