Storm Bringer Hikayesi

Doğum Tarihi : 04/05/1992
Uyku : USA
Askerlik Başlangıcı : 2009
Subaylık Başlangıcı : 2013

Mayıs ayının baharı simgeleyen işaretleri başladığında Georgia’da bulunan Northside hastanesinde hayata gözlerini açan Storm hali vakti yerinde olan siyahi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası araba tamircisi olan Storm’un bir erkek ağabeyi vardı. Annesi genel olarak ev işleri ile ilgileniyor olsa da mahallede zaman zaman garaj satışları etkinlikleri düzenleyerek hem ev bütçesine hemde kilisenin bütçesine yardım sağlayarak ruhani olarak kendini rahatlatıyordu. Müstakil bir evde yaşayan Storm ve ailesi kendi halinde yaşayan genel ortama göre biraz daha içlerine kapalı bir aile profili çizmekteydi.

Storm okulda ve mahallede bulunan arkadaşlarına göre daha iri kıyım bir çocuktu. İlk okula başlama dönemi geldiğinde çevresinde olan çocukların düzensizliğini anlamakta zorlanıyordu. Babası disiplinli bir adam olsa bile birlikte çok fazla eğlenebiliyorlardı. Kendinden 20 yaş büyük olan abisini görme fırsatı pek olmuyordu. Deniz Kuvvetlerinde görev yapan abisi sürekli ülke dışı operasyonlara gidiyordu. Eve geldiği zamanlarda da içine kapalı bir şekilde takılıyordu. Deniz Piyadelerinde mutlu olan abisi bu konular açılınca her zaman heyecanla anlatmaya başlıyordu. Abisinin Deniz Piyadeliğini bu kadar severek yapması ve anlatması Storm’un çok hoşuna gidiyordu. Yaşı 9-10 civarına geldiğinde kafasında “Abim gibi Deniz Piyadesi olacağım” düşünceleri canlanmaya başlamıştı.

Eli alet tutmaya başladığı günden itibaren babasının tamirhanesinde tüm boş vakitlerinde ona yardım etmeye başlamıştı. Motoru olan tüm araçlara dair fikir sahibi oluyor tamir, tadilat ve bakımları ile ilgili her şeyi öğrenmeye çalışıyordu. Yaşıtları yaz tatillerinde havuzlarda eğlenirken o kocaman araçların altında vida söküp takmaya çalışıyordu. Bunların getirisi olarak yaşı 16’ya geldiğinde iyi bir mekanik ustası olmuştu. Artık tek başına bir çok aracın tamiratını yapabiliyordu. 17 yaşına geldiğinde izine gelen abisi ile çok güzel zamanlar geçirmişti. Storm artık Georgia’da kalmaması gerektiğini düşünüyordu. Askerlik için Deniz Piyadelerinin şubesine giderek başvuruda bulunmuştu.

Bir kaç hafta sonra askerliğe kabul edildiğine dair bilgi ve belgeler eline ulaşmış bunlar için çok heyecanlanmıştı. Annesi ve babası her ne kadar üzülse bile vatanlarına iyi bir çocuk yetiştirdikleri için gurur duyuyurolardı. Çok geçmeden hazırlıklarını yaparak gidip askerlik şubesine teslim oldu. Hayatının en büyük macerasına 17 yaşında atılmıştı.

13 haftalık Deniz Piyadesi eğitiminin bitmesinin ardından çeşitli dallarda gösterdiği başarıların sebebi olarak komutanları tarafından akademiye gönderilmesi konusunda hemfikir olunmuştu. Storm Subay akademisine girerek emir komutada yer alacağı için çok heyecanlıydı. Ağır fiziki ve duygusal eğitimler görmeye başladığında zaman zaman direncinin kırılacağını hissediyordu. 4 sene süren eğitimlerin ardından üstün hizmet belgesi ile Subay Akademisinden mezun olmuştu. Teğmen olarak mezun olmuştu. Rütbesini omuzlarında gururla taşıyordu. Mezun olduğu gün ailesinin yanına giderek bu gururu onlarla paylaşmıştı. Anne ve babası artık iyice yaşlanıyor ve bunu görmek Storm’a hüzün veriyordu.

İlk çalışma yeri olarak dünyanın kritik yerlerinde göreve giden USS George H.W. Bush (CVN-77) uçak gemisi olmuştu. Burada kendisine ait mekanize bir timi bulunan Storm anlık gelişen olaylara müdahale etmek üzere çalışıyordu. Kurtama operasyonları, rehine operasyonları, yüksek öncelikli hedef avı, yüksek öncelikli koruma gibi alanlarda faaliyetler sergiliyorlardı. Aynı zamanda babasından öğrendiği mekanik ve teknik araç becerilerini artık dünyanın en güçlü ordusu olan bu toplulukta milyon dolarlık araçlar üzerinde kullanıyordu.

21 Yaşında akademiden mezun olduktan sonra tam 9 yıl aralıksız olarak Deniz Piyadelerine hizmet etti. Irak’ta girdiği bir çatışmada omuz ve bacağından vurularak 8 ay dinlenme izni almıştı. Kendini iyi hissettiğinde görevine geri dönmüştü. Bu 9 yıllık süreç içerisinde rütbesi Üsteğmene yükselmişti.

—Felaket Başlangıcı—

Kara gün geldiğinde Storm görevde olduğu gemi ile birlikte Bahama açıklarında pozisyondaydı. Uyuşturucu ticareti yapan bir kartel’in işlerini uzaktan cihazlar ve yüksek teknoloji ile takip edip iç güvenliğe bilgi aktarıyorlardı. 2022’nin Mart ayının ortalarında dünyanın her yerinden kaos ve katliam haberleri geliyordu. İnanılmaz bir salgının insan bedenini ele geçirip beyinsel tepkiler vermesine engel olduğu söyleniyordu. Askeri uygular ve görüntüleme cihazları aracılığı ile Storm ve ekibi olayları dikkatlice izliyordu. Yüksek önceliği olan diplomatların tahliyeleri sığınak ve büyük askeri gemilere yapılmıştı. Rotasını Atlanta’da bulunan askeri limana çeviren uçak gemisi hızlı bir şekilde ilerliyordu.

Dünyanın her yerinden gelen görüntüler hiç iç açıcı değildi. Büyük şehirlerde belirli alanlara güvenli bölgeler oluşturuluyordu. Mahalleden arkadaşlarına ulaşan Storm ailesinin iyi olduğunu ama Georgia’da olan direnişin çok zayıfladığını öğrenmişti. The Vagos isimli sivil insiyatif bir oluşum özellikle hastane, huzurevi, yaşlı evi gibi yerlerde mahsur kalan ihtiyar ve kadınları tahliye ederek güvenli bölgelere taşıyorlardı. Elbette karanlık yüzleri vardı. Şehir içerisinde insanlara eziyet eden gruplara karşı çok ciddi yaptırımlar gösteriyorlardı. Savaşta madalyonun iki yüzü vardı.

Storm şehire gelirken yanında çok yakın 2 asker dostunuda almıştı. Onların aileler olmadığı için The Vagos’ta olmak onları mutlu ediyordu. Çünkü insanlara yardım ediyorlardı. Georgia’nın her yerini saran zombilerle mücadele için Storm ve arkadaşları bildikleri gizli askeri depolardan silah ve yiyecek malzemeleri tedariği yapıyorlardı. Bunu fark eden bir kaç çete peşlerine düşmüştü. Fakat çok geçmeden bu ihanetin bedelini hayatları ödemişlerdi.

Yıllar yılları kovaladığında 2038’e gelinmişti. Mücadele etmekten yorulan Storm bir şeylerin çözüme ulaştırılabilmesi adına hastalığın ilk baş gösterdiği şehire 2 arkadaşı ile gitmeye karar vermişti. Aylar süren yolculuğun ardından güneşin doğmaya başladığı vakitte Paleto’nun güvenli giriş kapıları gözükmüştü. Paleto’ya yaklaştıkça çevreden alınan duyumlar bölgenin kendisini monsenyör ilan eden Brigid’in ( @! Vulture ) yönetiminde olduğunu göstermiştir. Bu tarz olağanüstü durumlarda din sığınabilecek çok sağlam bir olgudur. Ama yönetimde din ve diğer kavramların karşaması çok tehlike oluşturabilir diye düşünür Storm. Paletoya girdikleri andan itibaren bambaşka bir maceranın içine dahil olduklarını anlamıştır. Her zaman tetikte olmak zorundadır. Asker dürtüleri asla onu yalnız bırakmıyordu.

8 Beğeni